DEVAM: 4. (Her Rekatte)
Dört Rükû' Vardır Diyenlerin Delilleri
حَدَّثَنَا
ابْنُ
السَّرْحِ
أَخْبَرَنَا ابْنُ
وَهْبٍ ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَلَمَةَ
الْمُرَادِيُّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
عَنْ يُونُسَ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ
أَخْبَرَنِي
عُرْوَةُ
بْنُ الزُّبَيْرِ
عَنْ
عَائِشَةَ
زَوْجِ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَتْ
خُسِفَتْ
الشَّمْسُ
فِي حَيَاةِ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فَخَرَجَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِلَى
الْمَسْجِدِ
فَقَامَ فَكَبَّرَ
وَصَفَّ
النَّاسُ
وَرَاءَهُ
فَاقْتَرَأَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قِرَاءَةً
طَوِيلَةً ثُمَّ
كَبَّرَ
فَرَكَعَ
رُكُوعًا
طَوِيلًا ثُمَّ
رَفَعَ
رَأْسَهُ
فَقَالَ
سَمِعَ اللَّهُ
لِمَنْ
حَمِدَهُ
رَبَّنَا
وَلَكَ
الْحَمْدُ
ثُمَّ قَامَ فَاقْتَرَأَ
قِرَاءَةً
طَوِيلَةً
هِيَ أَدْنَى
مِنْ
الْقِرَاءَةِ
الْأُولَى
ثُمَّ كَبَّرَ
فَرَكَعَ
رُكُوعًا
طَوِيلًا
هُوَ أَدْنَى
مِنْ
الرُّكُوعِ
الْأَوَّلِ
ثُمَّ قَالَ
سَمِعَ
اللَّهُ
لِمَنْ
حَمِدَهُ رَبَّنَا
وَلَكَ الْحَمْدُ
ثُمَّ فَعَلَ
فِي
الرَّكْعَةِ
الْأُخْرَى
مِثْلَ
ذَلِكَ
فَاسْتَكْمَلَ
أَرْبَعَ
رَكَعَاتٍ
وَأَرْبَعَ
سَجَدَاتٍ
وَانْجَلَتْ
الشَّمْسُ
قَبْلَ أَنْ
يَنْصَرِفَ
Nebi (S.A.V.)'in hanımı
Âişe (r.anha)'dan; demiştir ki: Resûlullah (S.A.V.)'in sağlığında güneş
tutuldu. Efendimiz hemen mescide gidib (namaza) durdu ve tekbir aldı. İnsanlar
da onun peşinde saf tuttular. Hz. Peygamber uzun uzun okudu, sonra tekbir alıp
rükû'a vardı (ve) uzun zaman rükû'da kaldı. Sonra başını kaldırıp
"Semiallahu limen-hamideh, Rabbena ve leke'I-hamd" dedi ve kıyama
durdu. Yine uzun uzun okudu, (ama) bu ilk kıraatten daha az idi. Bilâhere
tekrar tekbir alıp uzun bir rükû' yaptı. Bu rükû evvelkinden daha kısa idi.
Sonra "Semiallahu limen hamideh Rabbena ve leke'I-hamd" dedi. Diğer rekâtte
de bunlar (ilk rekattakiler) gibi yapıp dört rükû ve dört secdeye tamamladı.
Resûlullah namazdan ayrılmadan önce güneş açıldı.
İzah:
Buhârî, istiskâ;
Müslim, istiskâ; Nesâî, küsûf; ibn Mâce, ikâme
Hadis-i şerifteki "İnsanlar da onun peşinde saf tuttular" ifadesi
Küsûf namazının cemaatle kılınacağına delil kabul edilmiştir. Şafiî ve Ahmed b.
Hanbel'in mezhebi böyledir. Mâlikîler, ay tutulması İle güneş tutulmasının
arasını ayırmışlar birincisinin tek tek, ikincisinin ise, cemaatle kılınacağını
söylemişlerdir. Hanefîlerin görüşü de Mâlikilerin-kine benzer. Ancak ay
tutulduğunda kılınan (husuf) namazının camide cemaatle kılınması İmam-i Azam'a
göre sünnet olmamakla beraber caizdir. Mâlikîlerde ise hiç caiz değildir.
Hanefî ve Mâlikîlerin
bu namazların arasım ayırmalarının sebebi gecelerin karanlık olması
dolayısıyla cemaatin toplanma güçlüğüdür.
Yine bu hadis küsüf
namazının her rekatte ikişer olmak üzere dört rükû'lü olduğunu söyleyenlerin
görüşüne delildir. Bunun, Şafiî, Mâlik ve Ahmed (b. Hanbel'e göre olduğu daha
evvel belirtilmişti.
Hz. Peygamber'in
rükû'dan kalkarken hem "semiallahü limen hamideh" hem de
"Rabbena ve leke'I-hamel" demesi, imamın namazda bunları beraberce
söyleyebileceğine delil sayılmıştır.